1. Homepage
  2. Nefes Darlığını Hafife Almayın
Genel

Nefes Darlığını Hafife Almayın

Nefes Darlığını Hafife Almayın

Nefes darlığını hafife almayın! Türk Toraks Derneği nefes darlığı şikayetlerinin hafife alınmaması gerektiğini söyledi.

İnatçı kuru öksürük, merdiven çıkarken zorlanma, halsizlik gibi şikayetler ile kendini gösteren idiyopatik pulmoner fibrozis (İPF) hastalığı nadir görülen ve başka hastalıklarla karıştırıldığı için tanısı geç koyulan bir hastalık. Eylül ayı, tüm dünyada İdiyopatik Pulmoner Fibrozis Hastalığı Farkındalık Ayı olarak geçirilirken Türk Toraks Derneği Dünya genelinde yaklaşık 3 milyon kişinin bu hastalıkla yaşadığını açıkladı.

3 MİLYON İNSAN BU HASTALIKTAN MUZDARİP

Türk Toraks Derneği Klinik Sorunlar Çalışma Grubu Üyesi Dr. Nazlı Çetin tam olarak tedavisi olmayan ancak son yıllarda geliştirilen ilaçlar ile başarılı tedaviler yapılabilen idiyopatik pulmoner fibrozis hakkında bilgi verdi ve şunları söyledi: İdiyopatik Pulmoner Fibrozis (İPF), akciğer dokusunun sertleşmesine (fibrozis) yol açan, nedeni tam olarak bilinmeyen, ilerleyici ve yaşam süresini kısaltan ciddi bir akciğer hastalığıdır. İdiyopatik pulmoner fibrozis, akciğer dokusunda nedeni bilinmeyen nedbe (skar) dokusu oluşumu ile karakterizedir. Sağlıklı akciğer esnek ve yumuşakken, bu hastalıkta dokular sertleşir ve böylece oksijenin kana geçişi giderek zorlaşır. Hastalar en sık inatçı kuru öksürük, merdiven çıkarken veya yürürken artan nefes darlığı, halsizlik ve kilo kaybı şikâyetleri ile başvururlar. 50 yaş üzerinde, tütün ürünleri kullananlarda ve erkeklerde daha sık görülmektedir. Hastalık nadir görülse de etkileri oldukça ciddidir. Dünya genelinde yaklaşık 3 milyon kişi idiyopatik pulmoner fibrozis ile yaşamaktadır. Türkiye’de kesin rakam bilinmese de her 100 bin kişiden 14–43’ünde bu hastalık görülebilmektedir.”

“TANISI GEÇ KOYULUYOR, HASTALIK KARIŞTIRILIYOR”

Hastalığın tanısının ortalama 2 yıl kadar geç koyulduğunu belirten Dr. Nazlı Çetin erken tanı ve farkındalığın önemine dikkat çekti: “İdiyopatik pulmoner fibrozis, genellikle astım, KOAH, kalp hastalıkları gibi başka hastalıklarla karıştırılır. Doğru tanı çoğu zaman 1–2 yıl gecikir. Bu süre zarfında akciğerlerdeki hasar ilerler. Oysa ki, erken tanı, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için kritik öneme sahiptir. Akciğer tomografisi ve solunum fonksiyon testleri, tanıda yol göstericidir. Göğüs hastalıkları, radyoloji, romatoloji gibi multidisipliner bir çalışma hastalıkta doğru tanı şansını artırır. İPF tamamen iyileştirilemese de son 10 yılda geliştirilen antifibrotik ilaçlar, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilmektedir. Ayrıca hastaların tütün ürünü kullanıyorlarsa bırakmaları, pulmoner rehabilitasyon programlarına katılmaları, ilaçlarını düzenli kullanmaları, zatürre ve grip aşılarını yaptırmaları gereklidir. Bu tedaviler sayesinde akciğer kapasitesindeki kayıp yavaşlatılabilmekte, alevlenme riski azaltılabilmekte ve yaşam süresi uzatılabilmektedir. İleri olgularda akciğer nakli tek tedavi seçeneğidir.”

“NEFES DARLIĞINI HAFİFE ALMAYIN”

Nefes darlığının hafife alınmaması gerektiği çağrısında bulunan Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Züleyha Bingöl ise “İPF’nin erken belirtileri çoğu zaman göz ardı edilir. Nefes darlığı yaşlılığa, öksürük ise tütün ürünleri kullanımına bağlanmamalıdır. 50 yaş üstü, uzun süredir süren kuru öksürük ve nefes darlığı olan herkes, göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalıdır. Erken tanı, yaşam kalitesini korumak ve tedavi için en büyük adımdır. Bu ay süresince hastalıkla ilgili merak edilen sorulara yanıtların bulunabileceği dökümanlar ve aktivitelere ulaşmak için derneğimizin halk sayfasını ziyaret edebilirsiniz” dedi.

 

İlgili Yazılar